HAYIR TABİKİ |
=>NO, OF COURSE!
Bu sefer sabah kalktığımda bir huzursuzluk yoktu, içimde. Yavaştan yol aldım evden, yaktım sigaramı ve durağa doğru yürüdüm. Aslında bi tedirginlik vardı sakal! Öğrenim hayatım boyunca çektiğim tek çile ama bu sefer kesemezdim çünkü 1 hafta uzatma kaybım olacaktı. Sigaram bitti ve postalımın tabanıyla izmariti bir güzel ezdim. Ardından dolmuşa bindim ve okulun önünde indim; yanımdaki çocuğun da sakalının uzun olduğunu gördüm. Kalırsak beraber kalacaktık güzeldi, ve o "Ülkücü Ayhan" kapıdaydı zaten postal giymem ve kara metal dinlemem adamı çığrından çıkarıyordu. " Aha sıçtık akideş " dedim, önünden usul usul geçtim ancak hiç birşey demedi. Ve okul sınırlarına girmiştim artık rahattım. Ula bütün gızlar süslenmiş bi hoş bi hoş olmuşlar görmek lazım " Yalarım " demekten dilim çürüdü. Yalnız 2 tane kankimiz bu yıl aramızdan ayrılıyordu, ulan zaten 4 kişiydik kaldık Sezer ile baş başa " Kaybedenler Kulübü " başlayacaktı artık bizim için bir yıl yalnız yalnız takılacaktık. Ortama adam girmesini de istemiyoruz zaten halimizden memnunduk. Herneyse lanet olası son ders geldi karnemi aldım elime baktım, " He " dedim ve katlayıp gömleğimin cebine sokuşturdum. Millet " Teşekkür Belgesi " adlı o idiot ama bir o kadarda önemli kağıt parçasıyla fotoğraf çektiriyodu. Ben geri kalır mıyım ne kadar varsa hepsiyle fotoğraf çektirdim, tanımadığım insanlarla fotoğraf çektirdim. Sezer kankim gelmedi okula zaten Payam civarlarında kankilerle eğleniyordu. Eğlenedursun bakem, ama sınıfta kaldın şakasıyla da baya bir göt olmuştur sanırım. Kısacası bu lanet olası yılın okul dönemide BİT-Tİ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder